Türkiye’deki dijital yayıncılıkta kritik gelişme: ‘Tarihi bir gün’ diyerek duyurdu
Dijital Mecralar Komisyonu, yayıncıların talebi ile Dijital Telif Yasası çalışmalarına hız verdi. Komisyonda bugün Rekabet Kurumu ve Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün katılımı ile kritik bir toplantı gerçekleşiyor.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili HüseyinYayman başkanlığında toplandı. Yayman, “TBMM için küçük, Türkiye’deki fikir ve sanat eserleri ve tüm bileşenler, basın emekçileri için büyük bir adım için buluşmaktayız, tarihi bir gündeyiz” diyerek konuşmasına başladı.
Komisyon olarak, kuruldukları günden bu yana “dijital telif” konusunu gündemde tutmaya ve bu konuda yasal altyapı hazırlamaya çalıştıklarını kaydeden Yayman, “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun tarihinin 1951 olduğunu, bugünkü tarihin 2024 olduğunu düşündüğümüzde nasıl bir olguyla karşı karşıya olduğumuzu görmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun günün şartlarına cevap veremez nitelikte olduğunu vurgulayan Yayman, “Toplantımızın amacı kanunun yeniden yapılandırılması ve özellikle medya sektöründe çok ciddi bir talep olarak karşımızda bulunan emek hırsızlığının önüne geçilmesidir” dedi.
Haber fikir ve sanat eseri sayılacak mı?
Bir taraftan iletişim teknolojisindeki gelişmelerin, diğer taraftan toplumsal talep ve ihtiyaçların çeşitlenmesi, teknoloji dünyasındaki farklılıklar ve nüfus artışının, genelde kamu yönetiminde özelde de pek çok alanda yeniden yapılanmayı, reformu zorunlu kıldığını söyleyen Yayman, bugün bu konuyu ele alacaklarını ifade etti.
Haberin bir fikir ve sanat eseri sayılması noktasında talep olduğunu anlatan Yayman, şöyle devam etti:
* Bu talebi komisyonumuz değerlendirecek. Bu konuda bir müzakere yapacağız. Ben de haberin ve içeriğin bir telif sayılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Avrupa örneklerine, Kıta Avrupası, Anglosakson örneklerine bakıldığında haberin bir telif konusu edildiğini görüyoruz.
* Neden bu konu önemli? Çünkü bir taraftan içerik üreten, personel istihdam eden ve o konuyla ilgili bir kurumsal yapılanmaya giden yapıların eserlerinin ya da haberlerinin hiçbir telif ödemeden ya da hiçbir referans verilmeden alınması, kullanılması; son tahlilde bu kurumların kan kaybetmesine, bir ekonomik zarara uğramasına yol açmaktadır.
* Temel mesele reklam gelirleri meselesidir. Reklam gelirlerinin azalması, bu artık kurumsallaşmış yapıların zaman içinde güç kaybetmelerine ve habere ulaşmak için harcadıkları emeğin ortadan kalkmasına yol açmaktadır.
‘Dijital mecralarda çifte standarda karşıyız’
5N1K kuralına işaret eden Yayman, “Bizim burada tecrübeli, kurumsallaşmış yapıların kamusal haberciliği önceleyen ve toplum yararını gözeten habercilik anlayışı yerine temel meselesi etkileşim almak ve nasıl olursa olsun bir farkındalık oluşturarak reklam geliri elde etmek olan isimsiz, fake ya da isimli yapılara karşı bizim muhakkak tedbir almamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.
Yayman, habercilikte evrensel normların işletilmesi ve Avrupa’da olan örneklerin Türkiye’de de olmasını istediklerinin altını çizerek, “Dijital mecralarda çifte standarda karşıyız. Bu, X için de Instagram için de TikTok için de dijital telif konusunda da geçerli. Bizim bu konularda muhakkak tedbirler almamız lazım” dedi.
Habere telif için ilk bastıran ülke Avustralya oldu
Google reklam gelirlerinden haber kuruluşlarına da pay ayrılmasını öngören Avrupa Birliği düzenlemesi uyarınca Avrupa’da altı ülkede 300’ü aşkın yayıncı kuruluşa düzenli ödeme yapacağını açıklamıştı. Haziran 2022 tarihli anlaşmadan Almanya, Fransa, Avusturya, Macaristan, Hollanda ve İrlanda’da ulusal ya da yere çapta yayın yapan internet siteleri faydalanıyor.
Google’ı haber içeriklerine telif ödemeye zorlayan ilk ülke Avustralya olmuş, önce bu koşullar altında piyasadan çekilebileceğini duyuran şirket, bir süre sonra ödeme yapmayı kabul etmişti. Peşi sıra Kanada da benzer içerikli anlaşmalar imzalamıştı.